SAFRA TAŞLARI
Safra taşlarını oluşturan başlıca mad- deler kolesterol, bilirubin ve başta kal- siyum tuzları olmak üzere tuzlardır. Taşların özellikleri bileşimlerine göre değişir. Ağırlıklı olarak ya da yalnızca ko- lesterolden oluşan taşlar oldukça sert, gri-sarı renkli, yuvarlak ve biraz tane- ciklidir. Genellikle büyük boyutlu ve tek olur. Bilirubin (pigment) taşları koyu renklidir. Siyah olanları daha sert, kahverengi olanları yumuşaktır. Kah- verengi taşlar safra yollarında bulu- nur. Safraya rengini veren bilirubin, alyuvarlardaki hemoglobinin karaci- ğerde parçalanmasıyla oluşur ve saf- ray la bağırsağa taşınarak dışarı atılır. Bazı taşlar karışık yapıdadır ve de- ğişik oranlarda kalsiyum, bilirubin ve kolesterol içerir. Bunlar en sık görü- len safra taşlarıdır. Koyu renklidirler. Her zaman çok sayıda bulunurlar. Ka- rışık taşlar piramit biçiminde ve içer- diği kalsiyum miktarıyla orantılı sert- liktedir. Safrakesesini tümüyle doldu- racak kadar çok miktarda birikebilir- ler. Bu durumda safrakesesi filminde petekli bir görünüm saptanır. Safra taşları, safra akışını engelle- yerek safrakesesi koliği denen ağrılı krizlere yol açar. Bu tür krizlerin baş- lamasında safrakesesinin kasılmasını uyaran aşırı yemek ya da aşırı yağlı beslenme etkili olabilir. Taş safrakese- si duvarını zedeleyerek safrakesesinin kasılmasına yol açabilir.• Böylece saf- rakesesi içinde durmakta olan taş ha- rekete geçebilir. Taş safrakesesinin boynuna ya da safra yollarına doğru hareket eder ve ulaştığı noktalarda kas spazmları biçi minde tepkiye yol açar. Tıkanma ne- deniyle safra akışı engellenir; ani ve şiddetli ağrı ortaya çıkar.
BELİRTİLERİ
Safrakesesinde kolik dışındaki belirti- lerle kolik belirtileri arasında bir ay- rım yapmak gerekir. Safra taşı çoğu insanda hiçbir belirtiye yol açmaz ve her safra taşı başlangıçta uzun süre sessiz kalır. Taşın varlığı birçok olgu- da başka organların radyolojik ya da ultrasonografik incelemesi sırasında ya da karındaki bir cerrahi girişimde rast- lantıyla saptanır. Kolik dışındaki safra taşı belirtileri basit kronik safrakesesi iltihabını (ko- lesistit) andırabilir. Belirtiler bazen anlaşılmaz ve önemsenmez. Hastada iştahsızlık ya da iştahla yemeğe başladıktan hemen sonra tokluk duygusu ve yiyeceğe kar- şı isteksizlik görülebilir. Yemekten sonra şişkinlik duygusu, gaz çıkarma ve sindirim güçlüğü safra taşlarının başlıca belirtileridir. Kızartınalar safra taşına bağlı sindi- rim güçlüğünü artıran ve yüksek oran- da yağ içermeleri nedeniyle safrakese- sinin kasılmasını uyaran besinlerdir. Yemekten sonra sağ kaburga yayının altında hafif ağrıların ortaya çıkması hekimin tanı koymasını kolaylaştırır.
TANI
Safra esi hastalığının tanısında kul- lanıle ' temel yöntem radyografi ve ultrs "rafidir. .ılojik inceleme yapılmadan bir önceki gece hastaya safrakesesinde toplanan ve safrayı X ışınlarıyla görü- lebilir hale getiren bir ilaç verilir. Er- tesi gün çekilen filmde (kolesistografi) safra taşları görülebilir; ayrıca safrake- sesinin biçimi ve işlevi incelenebilir. İyi tedavi edilmemiş bir safrakesesi il- tihabı safrakesesinin sertleşmesine yol açabilir. Bu durumda safrakesesi küçü- lür, duvarları sertleşir ve safra depola- ma işlevini yitirir. Ama safra artık saf- rakesesine girmediğinden kolesistogra- fide görülemez. Safranın safrakesesine girişini bir taşın tıkamasıyla da. aynı durum ortaya çıkar. Gerek bu durumda, gerekse daha önce safrakesesi alınmış kişilerde saf- ra yollarında taştan kuşkulanıldığında safrayı bütün yolu boyunca görülebilir hale getirecek iyotlu bir maddenin da- mar içine verilmesinden sonra radyo- lojik inceleme (kolanjiyografi) yapıl- malıdır. Bu yöntemle çekilen film kuşkulu sonuç verirse ya da safra yol- larını göstermezse bazı uzmanlaşmış merkezlerde uygulanan "ters yönde" kolanjiyografiye başvurulabilir. Bu yöntemde onikiparmakbağırsağına ka- dar sokulan gastroduodenoskop adlı aygıtla ana safra kanalının pankreas kanalıyla birleşip onikiparmakbağırsa- ğına açıldığı yere ulaşılır. Buradan bir sondayla girilerek, röntgen filminde görülen (radyoopak) sıvı safra akışı- nın tersi yönünde ana safra kanalına şırınga edilir. Bu sıvı geriye doğru safra yollarında ilerler. Vltrasonografi ağrısız ve uygulan- ması kolay bir incelemedir. Sarılık bu- lunan ve karaciğer yetmezliği nede- niyle kontrast maddeyle kolesistografi yapılamayan hastalarda da uygulana- bilir. Ayrıca radyasyon gerektirmedi- ğinden gebe kadınlarda herhangi bir sorun yaratmaz. Ama safra taşlarının X ışınlarını geçirip geçirmediği ve bu- na bağlı olarak cerrahi girişim yerine tıbbi tedaviye uygun olup olmadığı ultrasonografiyle anlaşılamaz. Ultraso- nografi safra taşından kuşku duyuldu- ğunda yapılacak ilk incelemedir. Taş görülürse taşın yapısının ve uygulana- cak tedavinin belirlenmesi için kole- sistografi yapılır.