Anüsteki veya alt taraftaki ağrılı ağrısız her şişliğe hemoroid veya fistül deniyor, hemen herkeste bir alt taraf şikayeti var. Neden bu kadar sık? İhmal, suistimal mi var? İşin doğrusu ne?
"Birbiri ile en çok karışan sindirim sistemi hastalığı nedir?" diye sorsalar, proktoloji ile ilgilenen bir hekim olarak, hemen: "Anorektal hastalıklar veya tabir yerinde ise alt taraf hastalıklardır" derim. Nedeni şu ki, başta rektum kanserleri, hemoroidler, fissürler ve fistüller olmak üzere, nerde ise bütün anüs ve rektum hastalıklarında, bir şekilde kanama, akıntı, kaşıntı, ağrı, şişlik, kabızlık veya sık tuvalete çıkıp da rahatlayamama gibi müşterek şikayet ve semptomlar vardır. Oysa muayene ve bulgular belki 20 çeşit farklı hatalığa işaret eder. Rektum kanserinden kolite kadar geniş bir hastalık grubunun semptom ve belirtileri yekün tutuyor elbet. Hemoroid bu hastalıkların sadece birisidir, ancak en sık rastlananıdır. Bir rakam vermek gerekirse toplumun %50 si günün birinde hemoroide yakalanıyor. Bunun birinci sebebi ihmallerdir. Düzensiz ve yanlış beslenme, düzensiz ve sağlıksız tuvalet alışkanlıkları, kabızlık, tuvalette ve günlük hayatta lüzumsuz uzun oturmalar, aşırı miktarlarda çay ve kola tüketimi gibi. Tabii ihmal olan yerde suistimal de olabilir bu şimdilik konumuz dışında.
Önemli bir ihmal şekli : “Bir şey olmaz canım, hele dur bakalım geçer belki, geçmez ise o zaman düşünürüz” .Veya suistimal edilme korkusu, veya klasik doktor korkusu , “Ama acırsa?” korkusu.
Bir de, yaşanmış tecrübeler : Örneğin bir iki kez bir şekilde atlatılmış basit bir hemoroid veya küçük bir anal fissür ( çatlak ) tecrübesi. Lakin bu defa ki belirtiler kalıcı bir hemoroid, kronikleşmiş bir fissür veya daha vahimi, kanser, ülseratif kolit, venereal (zührevi) hastalıklar veya bir başka ilerleyici hastalıkla ilgili olabilir.
Utanma da olunca, hasta çekinir. Bazen da doktor çekinir. Belki yeterli donanımı yoktur? Sonuçta alt taraf hastalıkları beklemeye ve kronikleşmeye alınır veya kocakarı ilaçları ile zaman kaybedilir. Biri olmazsa öteki, maydonoz püresi olmazsa, sülük deneyelim vesaire. Suistimal işte böyle başlıyor. Bilen bilmeyen proktolog kesiliyor.
Proktolog nedir, kimdir?
Kalın barsak, rektum, anüs ve o bölge hastalıkları ile ilgilenen, bunun özel eğitimini almış, anoskopundan kolonoskopuna kadar özel araç ve gerecini tedarik etmiş genel cerrahi uzmanı.
Anal bölgedeki her kanama ve şişliğin veya ağrı ve kabızlığın hemoroid olmadığı anlaşıldı. Peki kanserin hemoroidten ayırt edilmesi nasıl mümkün olabilir?
Rektum veya anüs kanserlerinin ve diğer hastalıkların , özellikle erken dönemde , hasta veya ailesi tarafından ayırt edilebilmesi neredeyse imkansız gibidir . Şikayet ve belirtilerin doğru yorumu ancak özel araç gereçle ve bazı tahlil ve tetkiklerden sonra ; bir proktoloji,veya genel cerahi veya bir gastroenteroloji uzmanı doktor tarafından yapılabilir . Teşhiste benzer yöntemler olabilir tabii , ama tedavide spesifik ve uzmanlık gerektiren farklılıklar çoktur.
Hemoroidleri LASER ile yakma işi çok konuşuluyor.Her derde deva gibi…Olayın aslı nedir?
LASER ile yakma; birinci ve ikinci derece ; yani henüz dışa taşmamış veya tromboze olmamış, , erken dönem iç hemoroidlerde etkilidir . Özellikle kanayan iç hemoroidler birkaç dakikalık işlem ile tamamen giderilir .Ancak 3.dereceye ulaşmış,yani gecikmiş hemoroidlerde başarısınırlıdır.
Peki , hastalarınız , böyle erken dönemde iken geliyor mu? Hani , meşhur laftır ; “ Yumurta kapıya gelmeden “ doktora gitmeyiz , yapmayız , etmeyiz “ gibi.
Maalesef öyle … hemoroidlerde tabir yerine iyi oturuyor: İnsanımız,”Yumurta kapıya dayanmayınca” , kolay kolay gelmiyor . Diyebilirim ki ancak ½ sine lazer veya küçük müdahaleler uygulayabiliyoruz. Normal şartlarda erken teşhis edildiğinde çoğu küçük müdahalelerle tedavi edilebilir. Ameliyat son tercihimizdir.
Hemoroid tedavisinde ameliyat riskli mi? Neden son tercih?
Aslında önemsenecek bir riski yok. Ancak psikolojik yönü , fiyatı , ağrısı ve nadiren ameliyat kanaması olabilir.Gerçi sonuçları itibarı ile ,garanti isteniyorsa,en etkili ve uzun vadeli başarılı tedavi hemoroid ve diğer cerrahi anorektal hastalıklarda , cerrahlar ve proktologlar olarak ameliyat önerebiliriz.Ehil doktor tarafından uygun reçete yazılır ve hasta, iyi yönlendirilir,eğitilir ve iyi takip edilir ise; ağrı da,kanama da sorun olmaz . Ölümden gayri her şeyin bir çaresi vardır.Bununla beraber lastik band ile bağlama , sklerozan iğne ile büzüştürme , merhem ve fitiller , sıcak suya oturma , diyet ve en önemlisi ; sebebe yönelik tedaviyi öne almalı ; iyileşmiyorsa o zaman ameliyat önermeli . Hastalar,kendi açılarından bunun gibi konservatif yöntemleri daha kolay kabulleniyor.
Ameliyat şart olduğu halde kaçınılırsa ne olur ?
Bu gibi durumlarda büyük olasılıkla şikayetler devam eder .Örneğin hemoroid kanamaları devam ederse ağır kansızlık , iş yapamayacak kadar halsizlik ve onun getireceği sorunlar olur. En azından uzun süre , belki ömür boyu kişi hemoroidi ile uğraşmak zorunda kalır. Ağrı , çamaşır kirletme , kaşıntı ve depresyon eksik olmaz . Performansı düşürür. Can sıkar.
Hemoroid öldürür mü ? Kanser yapar mı?
Bu çok soruluyor.Hayır, öldürmez ; ama üzer; belki de süründürür ; oysa hemoroid ve fissür ve diğer bütün anorektal hastalıklar ve kıl dönmesi ile ilgili hastalılar,ehil ellerde, tedavi şansı çok yüksek olan hastalıklardır.Hemoroid kanser yapmaz,ama , kanser ve diğer hastalıklarla çok karışır.Zührevi bir hastalık olan ,Human papilloma virüsünün yaptığı Condyloma accuminatun ,kanser yapabilir.
Son günlerde hemoroid ve LASER ile tedavisi hayli gündemde. Hemoroid çok mu sık görülüyor? LASER her derde deva mı?
Öncelikle hemoroidi doğru tarif edelim.Hemoroid,anüs içindeki toplar damar yastıkçıklarının;kabızlık,tuvalette çok beklemek ve ıkınmak,hamilelik veya ailevi yatkınlık gibi bir nedenle,torbalanarak anüs çıkışında meme yapması;delinerek veya ülsere olarak sık sık kanama yapmasıdır.Tabii kansızlık, akıntı, kaşıntı, yanma, ağrı, dışkılama zorluğu gibi başka sıkıntılar da olabilir. Benzer şikayetler anal fissür ve fistül,polip,kolit,kanser,zührevi hastalıklarda da olabilir ve hayli karışıklıklara yol açabilir.
Ama neden pek çok kimsede, nerdeyse herkeste bu gibi şikayetler veya hemoroid olabiliyor? Bu doğal mı?
Doğal değil tabii. Toplumun %50’sinde hemoroid, bir o kadarında da diğer proktolojik, yani alt taraf hastalığı var. Az bir kısmı ailevi yatkınlıktan olmakla beraber, toplum kendi hastalığını kendi üretiyor. Uygarlaşma arttıkça beslenme şekli rafineleşiyor, düzensiz veya abur cubur beslenme, yanlış yönelişler, yetersiz hijyen ve en önemlisi stres artıyor. Ayrıca hemoroidler fissür, abse, fistül ve diğer hastalıklarla çok karıştırılıyor.
Peki ne yapmalı? Hemoroid için ne tedbir önerirsiniz? Kime gitmeli? İnsan sıkılıyor, ürküyor da..
Öncelikle bol meyve, bol sebze, bol su öneririm. Düzenli yeme içme ve tuvalet alışkanlığı. Sonra da, her ne iş olursa, sistemli olmalı, aşırıya kaçmamalı. Stresten uzaklaşmalı, aşırı çay, kahve, koladan, aşırı rafine gıdadan kaçınmalı derim. Buna rağmen bir alt taraf sorunu varsa, bir proktoloji veya genel cerrahi kliniğine veya uzmanına görünerek en doğru teşhisi koydurmalı. Kocakarı usulleri yanlış olur derim.
Ama doktorlar da hemen ameliyat deyiveriyorlar.
Demezler, dememeleri gerekir. Hemoroidlerin sadece %10’u yani ilerlemiş veya komplike olanları ameliyat gerektirir. Ne var ki halkımız hastalık 3. veya 4. dereceye varmadan yani yumurta kapıya dayanmadan doktora gelmez.
Bir de son zamanlarda LASER ile 10 dk’da hemoroidleri hallediveriyorlarmış? Bütün hemoroidler LASER ile halledilebilir mi?
Hayır her hemoroide LASER uygulanamaz. Ancak erken dönem yani 1. ve 2. derece hemoroidlerde LASER geçerlidir ve fevkalade kolay, çabuk, ağrısız ve başarılı bir yöntemdir. İlerlemiş yani 3. ve 4.dereceye gelmiş hemoroidlerde illa da kalıcı bir tedavi isteniyorsa, bu hemorodlerin alınması gerekir. İşi ehli biri yaparsa, lokal anestezi ile, oldukça ağrısız bir şekilde operasyon mümkündür. Sonrasında da hasta iyi yönlendirilirse ciddi sıkıntı ve ağrı olmaz.
Peki ne yapmalı? Hemoroid için ne tedbir önerirsiniz? Kime gitmeli? İnsan sıkılıyor, ürküyor da..
Öncelikle bol meyve, bol sebze, bol su öneririm. Düzenli yeme içme ve tuvalet alışkanlığı. Sonra da, her ne iş olursa, sistemli olmalı, aşırıya kaçmamalı. Stresten uzaklaşmalı, aşırı çay, kahve, koladan, aşırı rafine gıdadan kaçınmalı derim. Buna rağmen bir alt taraf sorunu varsa, bir proktoloji veya genel cerrahi kliniğine veya uzmanına görünerek en doğru teşhisi koydurmalı. Kocakarı usulleri yanlış olur derim.